26 Temmuz 2009 Pazar

meram`da organik tarim uygulamasi baslatildi

Projenin kisa vadeli bir çalisma olmadiginin altini çizen Baskan Tuzcuoglu, 'Bu yil ve sonraki birkaç yil içinde elde ettigimiz tecrübeleri tarimla ugrasan vatandaslarimizla paylasacagiz ve organik tarimi yayginlastiracagiz. Ayrica organik tarim ürünlerinin satilacagi bir takim organizasyonlar da yapacagiz' diye konustu. Organik tarim ürünleriyle birlikte hasereden koruyucu bir takim bitkilerin de ekildigine dikkat çeken Tuzcuoglu, bu vesileyle dogal ortamda hasereyle mücadeleyi de saglamis olacaklarini söyledi. Organik tarim projesinin de heyecan duyduklari bir proje oldugunu kaydeden Meram Belediye Baskani Refik Tuzcuoglu, aldiklari stratejik karar geregi bu projeyi hayata geçirdiklerini vurguladi. Meram Belediyesi, daha önce de ormanlik alana kurdugu su tanklari ve damla sulama sistemiyle diktigi bütün fidanlari sulama imkani elde etmis ve bu projeyle çevre ve yesile katki dalinda ödüle layik görülmüstü.|YENI SAFK / KONYA

Hasere ve Böcek Ilaçlama

19 Temmuz 2009 Pazar

`kene`yi sirketi icin pazarlamis

Prof. Karaer, `Spekülatörler önce virüslü kene korkusu yayip sonra da kendi sirketlerini adres gösteriyorlar` dedi||Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi`nden Prof. Dr. Zafer Karaer, Istanbul`da virüslü kene bulundugunu iddia eden ziraat mühendisi ve zirai ilaç firmasi Vera Pest`in sahibi Derya Ulaslioglu`nu yalanladi. Karaer, `Haberi büyük bir gazetenin internet sitesinde okudum. Ziraat yüksek mühendisi Derya Ulaslioglu`nun, Istanbul`da buldugu keneleri bana getirerek incelettigi, benim de ölümcül virüs tespiti yaptigim yaziyordu. Bu beyanat dogru degildir. Kendisi beni arayarak, Istanbul`da iki kene buldugunu ve bunlarin türüne bakip bakamayacagimi sordu, ben de `Gönderin` dedim. Virüs degil, tür saptama çalismasi yaptik. Bu bayan ise ulusal gazetelere adimi vererek, `Istanbul`da virüslü kene bulduk` açiklamasi yapti. Bu çok çirkin bir davranis. Daha sonradan bu kisinin, zirai ilaç firmasinin sahibi oldugunu ögrendim` dedi.||Büyüklügü 27 milyon euroya ulasan yillik hasere ilaci pazari, son kene vakalariyla birlikte 33 milyon euroya ulasti. Daha önce, agirlikli olarak hayvancilikta kullanilan hasere ilaçlari, kene vakalariyla birlikte sprey kutularla marketlere kadar indi. Kene panigini firsata dönüstüren zirai ilaç firmalari ise `korkudan` prim yapmaya basladi. Sadece ilaç satislari degil, ev ve isyerlerinde hasereye karsi ilaçlama yapan zirai firmalar da hizla büyümeye basladi. Daha önce sadece torbalarda ya da kiloluk olarak çiftlik, belediye ve köylere satisi yapilan ilaçlar, yeni kurulan firmalarla metropollere ulasmaya basladi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi`nden Prof. Dr. Zafer Karaer`e göre, spekülatörler önce `virüslü kene` korkusu yayip, çözüm için de yine kendilerini gösteriyor. Karaer, `Ortaya çikan panik, zirai ilaç sektörünü harekete geçirmeye yönelik spekülasyonlardir` dedi.||KENEYLE ÖRÜMCEGI AYIRAMAZ||Istanbul Il Saglik Müdürlügü Atesli ve Kanamali Hastaliklar Danismani Prof. Dr. Aysen Gargili, kene ile örümcegi ayiramayan bazi kisilerin, `Virüslü kene var` açiklamasi yaparak, kamuoyunda korku yaratmaya çalistigini söyledi. Gargili, `Türkiye`nin tek böcek uzmani` lafini anlamadigini belirterek, böyle bir sey söz konusu olamaz, ilaç satmak için ortaya çikan sarlatanlara pirim verilmemeli` dedi.||Kod Adi Örümcek dedektifi||Ulaslioglu `www.verailaclama.com adli sitede, sirket sahibi olarak görünen Ulaslioglu, kendisini `Örümcek dedektifi` olarak tanitiyor. Ulaslioglu, iddialarinin, uzmanlar tarafindan yalanlandigini ileten muhabirimize, `Onlar hiçbir sey bilmiyor` cevabini verdi.||Yazin ilaçlama tehlikeyi artirir||Ankara Veterinerlik Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Karaer, kenelerin aktif olduklari yaz aylarinda ilaçlama yapilmasinin gelecek yil kene sayisinda artisa neden olacagini bildirdi. Karaer, kenelerin aktif ömrünün yaklasik 5 ay sürdügünü ve bu sürenin sonunda 5-10 bin civarinda yumurta verdigini kaydetti. Kenelerin pasif dönemlerinin Ekim-Mart aylari arasinda oldugunu aktaran Karaer, pasif dönemde toprak altinda yasayan ve kisi burada geçiren kenelerin yaz aylarinda uyanarak, faaliyete geçtigini söyledi. Kan emme döneminin 1 ay oldugunu belirten Karaer, 'Bundan sonra sigir veya koyunda kene görülmez. Yumurtlama dönemlerinde, yerleri tespit edilmeli. Ilaçlar yerine, bazi mantarlar topraga birakilarak kene üremesi önlenebilir veya kene yiyen canlilar topraga birakilabilir. Kenelerin yumurtalari topraktan disari çikarilarak üremeleri için uygun ortam yok edilebilir. Bu yumurtalari kuslar bile yer. Ilaçlama yapilmasi zorunlu degil' dedi.||Tatbikata katilan 66 askeri isirdi||Isparta Il Saglik Müdürü Dr. S üleyman Önal, Egirdir Dag Komando Okulu ve Egitim Tatbikat Merkezinde görevli 66 askerin tatbikat sirasinda kene isirigi süphesiyle hastaneye basvurdugunu bildirdi. Dr. Süleyman Önal, yaptigi açiklamada, sunlari kaydetti: 'Tatbikat sirasinda 13 askerin rahatsizlanmasi ve ardindan diger askerlerin de ayni sikayeti belirtmeleri üzerine tatbikatta bulunan 66 asker kene isirigi süphesiyle Egirdir Kemik Hastaliklari Hastanesine basvurdu. Askerlere gerekli tahlil ve testler yapildi ve olumsuz bulguya rastlanilmadi. Askerlerin büyük bölümü taburcu oldu. Askerlerimizin durumu iyi. Korkulacak bir durum yok. Kirim Kongo Kanamali Atesi hastaliginin belirtilerine rastlanmadi.'||Türkiye dün de üç kurban verdi||Çanakkale Lapseki`de hayvancilik yapan Ibrahim Güven ile Samsun`da Cafer Saglam ve Bursa`da da 46 yasindaki bir kisi kene isirmasi sonucu hayatini kaybetti. Ibrahim Güven, Kirim Kongo Kanamali Atesi hastaligi süphesiyle tedavi edilmeye baslandi. Güven, dün 18.30 siralarinda yasamini yitirdi. Bursa`da, kamp yapan 46 yasindaki M.K.`yi kene isirdi. Getirildigi özel hastanede (KKKA) hastaligi tanisi konulan M.K., yasamini yitirdi. Samsun OMÜ Tip Fakültesi`nde kene isirmasi nedeniyle tedavi gören 74 yasindaki Cafer Saglam yasamini yitirdi. Amasya`da yasayan ve vücuduna yapisan keneyi eliyle çikardiktan birkaç gün sonra halsizlik, yüksek ates gibi sikayetleri baslayan 3 çocuk babasi çiftci Cafer Saglam, yapilan tüm müdahalelere ragmen kurtarilamadi.||YENI SAFAK

Hasere ve Böcek Ilaçlama

7 Temmuz 2009 Salı

ayakkabida hastalik riski

Trakya Üniversitesi Tip Fakültesi Halk Sagligi Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, ''Ayakkabilarin altina bulasan mikroplar ev havasini kirletir ve alerji, astim nöbetlerini ortaya çikarir'' dedi.||Prof. Dr. Yorulmaz, ayakkabinin, uygun kullanilmamasi ve temizlenmemesi halinde hem giyen kisinin hem de evdeki diger insanlarin sagligina ciddi zararlar verebildigini söyledi.||Prof. Dr. Yorulmaz, sokakta, kirli yerlerde, tuvalette, yagmurda çamurda dolasilan ayakkabilarin, toz toprak, çöp, gida artiklari, hasereler, zararli otlar, tarim ilaçlari, kursun gibi kimyasal maddeler dahil her türlü kirliligi altlarina bulastirdigini belirtti.||Prof. Dr. Yorulmaz, sunlari kaydetti: "Özellikle kisin olmak üzere eger giris bölümüne de olsa ev içine ayakkabilarimizi temizlemeden giriyor ve kirli halde ev içinde tutuyorsak, disaridan getirdigimiz tüm kirlilikleri eve tasiyoruz demektir. Apartmanlarda ev disina, kapi önüne konan ayakkabilar, çirkin görüntülerin yani sira tasidiklari kirlilikler tozlasarak, diger dairelerin içine ve merdiven boslugundan apartmana giren tüm kisilerin agzindan, burnundan vücutlarina girerler. Özellikle teri, kiri emebilen, dokusu içinde tasiyabilen keten ve benzeri malzemeden yapilan ayakkabilar bu açidan çok daha tehlikelidir.''||/ EDIRNE||09.01.2008

Hasere ve Böcek Ilaçlama

24 Haziran 2009 Çarşamba

rusya`dan sonra romanya da sebze yasagini gorusuyor

Rusya`nin Türkiye`den meyve-sebze alimina getirdigi yasagin kalkmasi için girisimler sürüyor. Yasagin sokunu yasayan üreticiler, diger bazi ülkelerin de ayni dogrultuda karar almasindan endise ediyor. Daha önce Moldova`nin da yasak koydugu; ancak görüsmeler sonucu bu ülkenin endiselerinin giderildigi belirtiliyor. Romanya`nin Türkiye`ye yasak getirmeyi görüstügü ögrenilirken, ihracatçilar, Ukrayna`nin da benzer bir karar alabilecegini kaydediyor. Rusya, 30 Mayis itibariyla Türkiye`den yas sebze-meyve ve kesme çiçek ithalatini durdurma karari almisti. Kararin, Türkiye`den giden ürünlerde hasere çikmasi ve standartlara uyulmamasi üzerine alindigi ögrenildi. Ihracat sikintisi geçtigimiz aylarda aflatoksin orani yüksek çikan kuruyemiste ve standartlara uymayan balda da yasanmisti. Gelismelerin ihracati bitirme noktasina getirecegi konusunda fikir birligine varan Antalya Ticaret Borsasi, Ihracatçi Birlikleri, Tarim Il Müdürlügü ve Toptanci Hal yetkilileri birlikte hareket etme karari aldi. Bir araya gelen kuruluslarin ortak imzasiyla sorunun çözümüne yönelik hazirlanan bildirge Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi`ne gönderildi. Antalya Yas Meyve-Sebze Ihracatçilari Birligi Baskani Mustafa Satici, daha önce baska ülkelerin de yas meyve-sebze alimina yasak getirebilecegi endisesi duyduklarini belirtiyor. Yapilan görüsmelerle Moldova`nin tereddütlerinin giderildigini vurgulayan Satici, meyve-sebze ihracatinin bel kemigini olusturan domateste sezonun artik kaçtigini kaydediyor. Türkiye Romanya`ya 14, Moldova`ya ise 7 milyon dolarlik yas meyve-sebze ihracati yapiyor. Ihracatçilar, Moldova`nin olumsuz kararinin fazla etki yapmayacagi görüsünde. `Rusya pazarini kaybedebiliriz` Rusya`ya günlük 5 TIR ihracat yapan Özdemirler Gida Baskani Ahmet Özdemir, yasakla birlikte zarar eden üreticinin tefecinin eline düsecegi korkusu yasadigini ifade ediyor. Rusya`nin aldigi kararin diger ülkelere örnek teskil edecegini düsünen Özdemir, endiselerini `Elimizdeki 260 milyon dolarlik pazari kaybetmekle karsi karsiyayiz. Zaten domateste, Rus pazarindaki üstünlügümüzü Özbekistan`a kaptirmis durumdayiz. Sorun çözülmedigi takdirde pazardaki hakimiyetimizi 2 ay içinde kaybederiz. Bir daha da geri alamayiz.` sözleriyle dile getiriyor. Ahmet Özdemir, bundan sonra Rusya`ya gönderecekleri mala önem vereceklerini belirterek, ellerindeki mali çikarmak için yeni arayislara girdiklerini ve salça fabrikalarina vermeye basladiklarini ifade ediyor. Özdemir söyle konusuyor: `Rusya bize iyi bir ders verdi. `Avrupa`ya kaliteli mal ihraç ediyorsunuz, ancak bizi göz ardi ediyorsunuz.` dedi. Ders verdikten sonra meyve-sebze alimina devam edecekler. Ama is isten geçmis olacak.` Rusya`nin Türkiye`den sebze-meyve ve kesme çiçek ithalatini yasaklamasi, gözleri Tarim Bakanligi`na çevirdi. Daha önce kuruyemis ve balda yasanan ihracat sikintisi, `Bakanlik denetimde yetersiz mi kaliyor?` sorusunu akla getirdi. Tarim Bakanligi kontrollerde çok hassas davrandiklarini savunurken, Ziraat Mühendisleri Odasi akredite laboratuvar sayisinin yetersiz olduguna dikkat çekiyor. Zaman`a konusan Tarim ve Köyisleri Bakanligi Müstesar Yardimcisi Mustafa Erten, kesme çiçek ve sebze-meyvenin ihracattan önce laboratuvarda kontrol edilerek, saglik sertifikasyonu aldigini kaydediyor. Ertan, ancak, kesme çiçekte görülen trips böceginin (zararli hasere) yolda giderken tekrar bulasabildigini kaydediyor. Rusya`nin soguk bir bölgede bulundugu için sifir limitlerde çalistigina dikkat çeken Müstesar Yardimcisi Erten, oraya gönderilen kesme çiçek ve sebze-meyveyi ikinci bir analizden geçirme karari aldiklarini ifade ediyor. Erten, konuyla ilgili Rus yetkililerle temas halinde olduklarini söyleyerek, `Sali günü Antalya`da Rus konsolosunun da katildigi bir toplanti yaptik. Toplanti sonucunda Rusya`ya yazi gönderecegiz. Ya oradaki yetkililerin gelip ülkemizi görmesini saglayacagiz ya da biz oraya gidip onlarla yakin temas kuracagiz.` seklinde konusuyor. Basbakan Erdogan: Her seferinde Putin`i mi aramamiz gerekiyor? Sebzeye getirilen yasagin altindan bürokrasi skandali çikti. AK Parti`nin dün yapilan Meclis grup toplantisinda kürsüye çikan Hatay Milletvekili Ismail Soylu, yasak kararina yeni bir boyut kazandiracak bilgi ve belgeleri ortaya koydu. Soylu, Rusya`nin 7 ay önce Ankara`ya gönderdigi yazida ürünlerde Akdeniz sinegi olup olmadigi yönünde bilgi istendigini açikladi. Yazinin büyükelçilik kanaliyla Tarim Bakanligi`na gönderildigini öne süren Soylu, elindeki belgeleri Basbakan`a gösterdi. Bunun üzerine Erdogan, ilgili bakanlar Güçlü ve Tüzmen`i kürsüye çagirdi. Tüzmen, konunun Tarim Bakanligi ile ilgili oldugunu söyledi. Güçlü ise, yazinin varligindan haberdar olmadigini ifade etti. Bu sözlere tepki gösteren Erdogan, `Bunda ihmaliniz var. Soruna çözüm bulun. Her seferinde Putin`i mi aramamiz gerekiyor?` sorusunu yöneltti. Bakan Güçlü, belgelerin gösterilmesi üzerine, sorumlulardan hesap soracagini söyledi. Ömer Sahin, Ankara

Hasere ve Böcek Ilaçlama